t.dince®

23 Kasım 2009 Pazartesi

AKP GALATAPORT ENGELİNİ AŞTI

                                            AKP Galataport'ta engelleri aştı
   
     Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Galataport ihalesine, 2010’da çıkılabileceğini bildirdi. Galata Limanı Başbakan Erdoğan’ın özelleştirme alanında içinde kalan ukdelerden biri

     Ulaştırma Bakanlığı’nın 2010 yılı bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Binali Yıldırım, hükümetin uzun zamandır özelleştirmek için uğraştığı Galata Limanı’nda sona yaklaşıldığını müjdeledi. Geçmişte yaşanan bazı hukuki sıkıntılar nedeniyle Galataport’un yapılamadığını, bunun bir kayıp olduğunu belirten Yıldırım, imar ve hukuki sorunlarla ilgili konuların tamamının çözüldüğünü, Özelleştirme İdaresi ve Maliye Bakanlığı’nın 2010’da limanın özelleştirme ihalesine çıkabileceğini söyledi.

    Daha önce Global-Ofer ortaklığına ihale edilen Galataport, özellikle ödeme süresinin uzunluğu ve miktarının düşüklüğü nedeniyle tartışma konusu olmuştu. Tüpraş’ın yüzde 14.76’lık azınlık hissesinin Global Yatırım tarafından gizli kapaklı biçimde Ofer’e satıldığı, Ofer’in hisse satışı öncesinde Ankara’da özel görüşmeler yaptığı iddiaları üzerine Galataport ihalesi de gündeme gelmişti. İsrailli patron Ofer’e tam anlamıyla peşkeş çekildiği anlaşılınca iptal edilen Galataport ihalesinde aracılık iddiasıyla Cüneyd Zapsu’nun da adı geçmiş ve konsorsiyumun lideri Global’in patronu Mehmet Kutman ve İsrailli Eyal Ofer ile kişisel düzeyde yakınlığı olduğu açığa çıkmıştı.

     Neden bu kadar önemli?
     Galata Limanı ve çevresinin büyük bir dönüşüm geçirmesine yol açacak Galataport projesinde, bu alanın ve alan üzerindeki bazı binaların otel ve alışveriş merkezi kompleksi olarak kullanılması tasarlanıyor. 2010 Kültür Başkenti ismi altında İstanbul’u kongre ve alışveriş merkezi haline getirmeyi öngören bu tip projelerin önümüzdeki yıllarda hızla artması da bekleniyor. Kentsel dokuyu altüst eden bu tür girişimler, kentte yaşayan milyonlarca insanın hayatını da önemli ölçüde etkileyecek. Bu dönüşüm esnasında özellikle kentsel rant da sermaye için yeni bir beslenme kaynağına dönüşecek. Galataport, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın görev süresince çantasında tuttuğu iki büyük liman özelleştirmesinden ilkiydi. Bir diğeri ise Haydarpaşaport adını verdiği tarihi yapının özelleştirilerek liman ve bölgenin tamamen ticarete açılmasını içeriyor. Galataport’tan sonra listede Haydarpaşa Limanı bekliyor.

     Hani devlet işletemezdi?
     Tasarlayıcıları tarafından Galataport projesinde Barcelona limanının model alındığı her fırsatta vurgulanan bir özellikti. Devlet işletmeyi beceremiyorsa özelleştirilmeliydi. Bu nedenle ihale açılmıştı. Oysa geçtiğimiz ay, Dünya Seyahat Ödülleri adıyla her yıl verilen en başarılı kruvaze liman ödülünü Galata (resmi adıyla Salıpazarı) Limanı aldı. Aynı listede bulunan Barcelona’yı geçen bir kamu işletmesinin yerine konmak istenen projede aynı klasmanda bir limanın rol model alınmış olması çelişkilerden yalnızca birini oluşturuyor. Bu durum daha şimdiden AKP’nin ve sermayenin ayağına dolanacak gibi görünüyor.

     Limanı özelleştirerek Galataport projesini sermayeye açamadığı için AKP’nin duyduğu üzüntüyü Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarından da anlamak mümkün. Geçen hafta içinde 2011’de son kez milletvekili olacağını açıkladığı konuşmasında İstanbul’da gerçekleştiremediği projelere ilişkin üzüntülerini anlatan Erdoğan, “Benim burada bir derdim var, Bu, katılımcı olarak hepimizin ortak sorunu. Bakın, bizim bir Galataport ve Haydarpaşaport sorunumuz oldu. Bize yapmadıkları, takmadıkları yafta, söylemedikleri söz kalmadı. Eğer Galataport bitmiş olsaydı, o gördüğünüz Tophane, o mezbelelikler böyle olmayacaktı. Bütün o mezbelelikler temizlenecek, ortaya bambaşka tarihi bir Tophane çıkacaktı. Ben onu engelleyenleri tarihe havale ediyorum” demişti.

      Önceki ihalenin iptal edilmesinden sonra ortadaki bütün engelleri kaldırmak üzere harekete geçen hükümet, satışı Ulaştırma Bakanlığı’nın 2010 bütçesine yetiştirme çabasında başarı sağladı ve Yıldırım bütçe görüşmeleri sırasında müjdeli haberi verdi. İptal edilen ihaleden sonra “Türkiye’ye küstüğü ve yatırım yapmayacağı” ile “Kutman’la yollarını ayırdığı” iddiaları ortaya atılan Ofer, yeni yılda yapılacak ihaleye katılacak mı bilinmiyor. Ancak AKP’nin Türkiye genelindeki en önemli özelleştirmelerden biri olan Galata Limanı satışını gerçekleştirmek için elinden gelen çabayı göstereceği anlaşılıyor.
 
     Galataport ve Ofer ailesi
     Galata Limanı’nın özelleştirme ihalesine Mehmet Kutman’la birlikte oluşturdukları konsorsiyumla giren Ofer ailesi, dünya çapında birçok şirketin sahibi. İsrail’de petrol rafinaj sektörünü elinde bulunduran grup, ABD kökenli Carlyle Yatırım Fonu, dünyanın en büyük kruvaziyer işletmecisi Royal Carribean Cruise Line, İsrail deniz taşımacılığı tekeli Zim Line ve yine dünyanın sayılı petrol taşımacılığı şirketlerinden biri olan Omni’nin de sahibi. Ayrıca İsrail’in dördüncü büyük bankası United Mizrah Bank da gruba ait. Ofer ailesi, bunlar dışında dünyanın çeşitli ülkelerinde irili ufaklı pek çok yatırıma, dev yatırım fonlarında hisselere, Monaco’dan Selanik’e birçok yerde kumarhanelere sahip. Ofer kardeşler Bakü-Ceyhan boru hattının Hayfa’ya uzatılması için “incelemeler”de bulunmak üzere Adana Ceyhan’a gelmişti. Grubun sahibi Sami Ofer, Forbes dergisinin en zenginler listesinde ilk 200’de yer alıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder