t.dince®

31 Ekim 2009 Cumartesi

ATATÜRK VE ŞIH

Atatürk Amasya ziyaretinde. Vali konağında yörenin ileri gelenleri ile sohbette. Bir ara tam karşısında oturan birine takılır gözleri. Yaşı ellinin üzerinde bu adam beline kadar inen sakalıyla Atatürk'ün dikkatini çeker.
30 Kasım 2006 Perşembe 18:23
Ata, yanındaki valinin kulağına eğilip sorar;
- Kimdir bu?
Vali yanıt verir;
- Efendim kendisi Şıh' tir. Yörede çok hatırlısı vardır.
Atatürk Şıh 'ı yanına çağırır ve;
Bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Sunu rica etsem senden, şu sakalını en azından Peygamber efendimizinki gibi kısaltsan der ve eliyle de boyun altı hizasını gösterir.
Şıh;
- Emrin olur Paşam diyerek yerine çekilir.
Ata, Vali'yi telefonla arayıp durumu sorar. Vali nasıl söyleyeceğini bilememekle birlikte, Şıh 'in sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını aksine kimselere el sürdürmediğini anlatır. Atatürk telefonu kapatır, kağıdı kalemi eline alır ve az sonra nazırını çağırıp, yazdığı yazıyı Amasya Valiliği'ne tebliğ etmesini ister.
Ertesi gün Amasya'dan bir haber gelir ki Şıh Efendi Ata'yı görmek üzere Ankara'ya yola çıkmış...
Şıh gelir, Ata'nın karşısına çıkar. Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tıraş olunmuş, saçlar kısaltılmış, kılık kıyafet bastan sona değiştirilmiş, bambaşka bir görünüme bürünmüştür.
Atatürk'ün mesai arkadaşları bu değişimi anlayamaz ve Ata'ya sorarlar;
- Aman Paşam, o Şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi, siz ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız?
Ata gülümser, sonra da yanindakilere dönüp;
- Dün aksam Amasya Valiliği'ne bir yazı gönderdim ve Şıh'ı Afyon'a vali atadığımı bildirdim der.
Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına bu yazıyı da Şıh 'a vermesini söyler.
Yazıda söyle yazmaktadır;
- İnancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselene gelince,bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen,yarin başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım.
Kal sağlıcakla
Bugünün Türkiye'sini, aslında o zaman anlatmış olan Ata'mızınn kemiklerini
sızlatmamak dileğimle...
Şimdi üst makamlarda, milletvekili koltuklarında oturan, fakat aynı yukarıda anlatılan zihniyetle bu ülkeyi yöneten insanlara hitap edilmişcesine yaşanmış ve yazılmış bu yazıyı değer yargılarımızı ve ilkelerimizi, en önemlisi de Atatürk"ün bize miras bıraktığı bu ülkeyi korumak adına tanıdığınız herkese yollamanız ve anlatmanızı temenni ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder