t.dince®

29 Ekim 2009 Perşembe

BEDAVA HIZLI KOLAY İNGİLİZCE KİTABI

BEDAVA

HIZLI

İNGİLİZCE
KİTABI.



Free Fast English

Book.


Bedava Hızlı İngilizce,Tüyöleri okuyun, dosyayı indirin-alın. Başarılar….

İNGİLİZCE Gramer, 8 Sayfadır, Hızlı Öğrenin, sonra kelimeleri öğrenirsiniz…

2100’dan fazla kursiyer, Smart-Way-15 ile, 15 satte öğrendi…

Lütfen İngilizce’yi abartmayın, 30 Zaman, 5 Bağlaç ve 500 Kelime ile Türkçe gibi İleri Seviye’de okur, konuşur ve yazabilirsiniz.

Evet zaman geçirmeden, tüyöleri anlamaya çalışın.

1.Türkçe ve İngilizce arasındaki ortak mantık, yapılan iştir.

Örnek: Ben yarın ankaraya ahmetle uçakla gideceğim.

I will go to Ankara by flight with Ahmet.

Burada önemli olan, Anakaraya gideceğim dir…

Yani, I will go to Ankara …

Kalanı hikayedir, yani yapılan işte hata yapmayın, kalanı da

zaten yaparsınız. Kafayı yapılan işe yorun.

Tüm zamanlarda aynı mantık vardır.

Tüm zamanlar, olumsuz ise, yardımcı fiilden (will) sonra NOT gelir,

Yani, I will not go to Ankara …..Ankara ya gitmeyeceğim.

Soruda ise, Özne ile yardımcı fiil yer değişir,

Yani, Will I go to Ankara…. Anakaraya gidecekmiyim..?

2. Fiiler’in yapısı, İngilizcede her fiilin 3 hali vardır,

Örnek, to drink = içmek, sırayla, drink, drank, drunk

Fiilin 2. hali sadece geçmiş zamanda kullanılır,

Örnek, Ben çay içtim. I drank tea…

Fiilin 1 hali tüm zamanlarda, 3 hali, zorunluluk ve pasif zamanlarda

kullanılır,

3.Aktif ve pasif zamanlar, Ben rapor yazacağım aktif zaman, Rapor benim

tarafımdan yazılacak ise pasif zamandır.

Aktif ve pasif zamanlarda aynı mantık vardır….

I will write report aktif, Report will be written…. Pasif zamandır.

4.Önce ihtiyacınız olan, aktif ve pasif zamanları adınız gibi öğrenin,

Sonra, kalan kısmını, daha sonrada kelime öğrenin.

Anlamadığınız kısımları, bilen bir arkadaşınıza sorun.

Yine de anlamıyorsanız, Maalesef….

Başarılar,


İÇİNDEKİLER...

Kapak... S-1,

Öğrenciye.... ,,-2,

İçindekiler... ,,-3,

Temel İngilizce-Basit Cümle kuruluşu-isimler.... ,,-4,

Tanımlayıclılar... Bir, birkaç-hiç.... ,,-5,

The-Kullanılan ve Kullanılmayan yerler.. ,,-6,

Emir cümlesi... E- a, içinde, üstünde vb.... ,,-7,

Sıfatlar, zarflar.... ,,-8,

Özneli ifadeler, çok anlamı... ,,-9,

Zamanlara göre cümle kuruluşu, az anlamı... ,,-10,

Şimdiki zaman ve Geçmiş zamanla cümle kuruluşu.... ,,-11,

To Be fiili ile Geçmiş zaman..... ,,-12,

Var, vardı, Süre gelen geçmiş zaman..... ,,-13,

Kesin olan geçmiş zaman, den beri-, to be fiili ile kesinlilik..... ,,-14,

Süre gelen şimdiki zaman, Gelecek zaman, Deyimler.... ,,-15,

Süregelen gelecek zaman, Çekimsiz fiiller... ,,-16,

Kibarlık, e – bilmek.. ,,-17,

Zorunluluk, Yapılması iyi olur..... ,,-18,

Geçmiş zamanla çekimsiz fiiler, Basit cümle kuruluşu..... ,,-19,

Dolaylı anlatım, soru-cevap... ,,-20,

Emir, Bağlaçlar...... ,,-21,

Cümle bağlantıları, Zarf cümlecikleri........ ,,-22,

Nerede olursa, Her nereye, Sanki, gibi, nedenli cümleler... ,,-23,

Şartlı cümleler, IF- e-rağmen..... ,,-24,

Mukayese, istek cümlesi, Edilgen cümleler... ,,-25,

Ettirgen cümleler.... ,,-26,

Ünlem cümlecikleri, mastar-isim cümlecikleri... ,,-27,

Bazı deyimler ve Cümlecikler.... ,,-28,

Ekler, 1 & 2 ,,-29

İngilizce’nin Temel Kuralları...

To be.... olmak- fiili,

I am an engineer Ben bir mühendisim.

You are an engineer Sen bir mühendissin.

He is an engineer O bir mühendistir. (erkek)

She is an engineer O bir mühendistir. (dişi)

It is an engineer O bir mühendistir. (cansız-olamaz)

We are the engineers Biz mühendisiz.

You are an engineer Siz bir mühendissiniz.

They are the engineers Onlar mühendisdir.

Burda şahıslar ve olmak fiili, değişmekte, nesne ise sabit

kalmaktadır. İsimler çoğul olduğu zaman, sonuna -s- alır.

I am not an engineer Ben bir mühendis değilim.

Am I an engineer.? Ben bir mühendismiyim.?

Am I not an engineer.? Ben bir mühendis değilmiyim.?

Burda not = değil anlamındadır...

Are you an engineer.? Siz bir mühendismisiniz.?

Yes, I am an engineer Evet, ben bir mühendisim

No, I am not an engineer Hayır, ben bir mühendis değilim.

BASİT CÜMLE KURULUŞU.(The simple sentence)

I go to the school. Ben okula giderim. You go ............ Sen ....gidersin,

.....................................to go-gitmek fiili He-she-it goes.. O ....gider,

.................................................I=Subject-Özne. We go............... Biz....gideriz,

They go ........... Onlar ....gider

I do not go to ...... Ben ....gitmem,

You do not go to.... Sen ....gitmezsin,

He-she-it does not go to O.........gitmez,

We do not go to..... Biz ......gitmeyiz,

They do not go to......... Onlar...gitmezler.

Not: Özne+fiil+diğerleri...Buna dikkat..

İSİMLER. (Nouns)

Sayılan (Countable) ve sayılamayan (Uncountable) isimler.

Tek (single) ve Çoğul (plural) durumu(status).

A book Bir kitap Sayılan isim.

An orange Bir portakal Sayılamayan isim. Yani sesli harfle (rowel letter)

ile başlarsa, daima bir=an olur.

NOT : Çoğul yapıldığı zaman, kuralları unutmayınız.... Genelde -S- eki alırlar

ama bazıları değişir.

sözlükte, değişken olanlar verilir.

1. Sonu –ch- ile bitenler.... Watch(Kol saati)...Watches(Kol saatleri)

yani -es- eki alır.

2. Sonu –y- ile bitenler.... Story (Hikaye)....Stories(Hikayeler) yani -y-

yerine -ies alır.

3. Sonu...s,z,sh,x ile bitenler... Bus-buses, buzz-buzzes, box-boxes,

4. Sonu f ile bitenler.. Knife-knives fe yerine ves alır,

5. Sonu o ile bitenler Hero-heroes es alır.

Düzensiz olaraka çoğul olanlar.

Child - Childen, Man-Men, Foot-Feet, tooth-teeth gibi...

Ülkeler ve İnsanlardan bahsederken....

British-İngiliz veya İngilizler, German-Alman veya Almanlar, Turkish-Türk

veya Türkler.

Sıfatlardan, isim olanlar....

The good-iyiler, the rich-zenginler, the dead-ölüler....

İki parçadan oluşan isimler....

Trousers-Pantolon, shorts-şort, glasses-gözlük ...

Her zaman çoğul olan isimler....

Goods-eşya, people-halk, wages-ücret...

Sayılamıyan İsimler.....

Milk-süt, water-su, money-para ....

TANIMLAYICILAR (The Articles).

A - AN (BİR) Sessiz harfle başlayan isim, a, sesli harfle başlayan

an alır.

SOME (BİRAZ) Give me some water-Bana biraz su ver...

Give me some pens-Bana biraz(birkaç)

kalem(Kalemler) ver...

ANY (HİÇ) Do you have any book (Sugar).?

Hiç kitabın(şekerin) varmı.? ...Sayılan ve Sayılmayan

isimler içindir.

THE.... KULLANILMAYAN YERLER.

1. İsimler genel anlamda kullanıldığında...A dog...Bir köpek...

2. Genel olarak insanlar anıldığında..Man has his problems...

İnsanın kendi problemleri var.

3. İsim olan fiiler...Children enjoy playing...Çocuklar oynamaktan

hoşlanır..

4. Bilim dalları...Chemistry-Kimya, engineering-mühendislik...

5. to, from, of, at, in, on, ekleri ile kullanıldıkları zaman...

to bed, from school, at breakfast, in class, of table, on

vacation...

6. Özel durumlar....Hell-cehennem, paradise-cennet...

7. Yönlerde...North-kuzey, South-güney, West-batı, East-doğu..

8. Oyunlar ve Sporda...They play Football...Futbol oynarlar...

THE....KULLANILMASI GEREKEN YERLER.

1. Sayıların sıralamasında...The first-Birinci...

2. İsmin önünde sıfat varsa...The first car-Birinci araba...

3. Üstünlük derecesi belirtilmişse...He is the tallest one-O en uzun

olanıdır..

4. Müzik aleti ise....The piano, the radio..

5. Nehir isimlerinden önce...The amazon river-Amazon nehri...

EMİR CÜMLESİ (IMPERATIVE SENTENCE).

to go Gitmek...

Go..! Git...!

Please go. Lütfen, git...

Do not go.! Gitme..! Do not=Don't

Please do not go. Lütfen, gitme...

Give me a book....Bana bir kitap ver.

Not : Lütfen, kelimeleri, isteklerinize göre seçerek örnekleri, kendi kendinize

çoğaltınız.

Me Bana, beni Tell me abaut it Bana onu-onun hakkında-anlat...

you Sana, seni I tell you a joke Sana bir şaka anlatayım..

Him Ona, onu Give him a work Ona bir iş ver... (erkek için)

Her Ona, onu Give her a work Ona bir iş ver...(bayan için)

It Ona, onu Sell it Onu sat (cansız)

Us Bize, bizi Tell us about it Onun hakında bize anlat.

You Size,sizi I tell you a joke Size bir şaka anlatayım

Them Onlara, onları. I know them. Onları tanıyorum.

...E ...A (TO).

Go to the door Kapıya git....

Give the book to me Kitabı bana ver....

Not : me ve benzerleri cümle sonunda ise, önüne -to- gelir.

Aşağıdaki durumlarda -To- Kullanılmaz...

Go home..! Evine git...!

Come here-there-down-up Buraya -oraya-aşağıya-yukarıya gel...

Help the man Adama yardım et...

Thank the man Adama teşekkür et...

Ask the man Adama sor....

Answer the man Adama cevap ver...

It will cost you a lot O size pahalıya mal olacak.....

İÇİNDE, İÇİNE (IN).

1. Genel anlamda... In the box-kutu içinde-kutuda,

2. Kıtalar-iller için.... In africa-afrikada...In istanbul-istanbulda..

3. Durumu belirtmede.. In need-ihtiyaç içinde, in english-

ingilizcede....He is in need-Onun ihtiyacı var.

4. Zamanı belirtmede...In the morning-sabahleyin, in five minutes-

beş dakikada.. in winter-kışın, in 1999-1999 da....in a month-bir

ayda..

ÜSTÜNDE, YANINDA, KENARINDA. (ON).

1. Genel olarak... On the table-masa üstünde-masada,

2. Yön belirtmede... On the right-sağda...

3. Günlerde.... On monday-pazartesi günü, on the 30 th of

augost-ağostos'un 30'unda..

5. Telefon-Radyo-TV de.... I am on the telephone-Telefondayım-

Telefonla konuşuyorum...What is on

TV-TV de ne var..

5. Fiiller ile.... On receiving your letter-Mektubunu aldıktan sonra...

ÜSTÜNDE, ÜSTÜNE (AT) IN ve ON ' nun Kullanılmadığı yerlerde..

I am at the table Ben masadayım...

I am at the blackboard Ben karatahtadayım...

I am at the door Ben kapıdayım...

I am at the home Ben evdeyim...

My office is at the 85, Atatürk street. Bürom, Atatürk caddesi, no:85 dedir.

,, ,, at the 42.nd street. Bürom 42. caddededir.

NOT : I am at school Ben şu anda okuldayım...

I am in school Ben öğrenciyim...

I live on the Ata street... Ben Ata caddesinde

oturuyorum.

At noon-öğleyin, at night-geceleyin, at midnight-geceyarısı....

I see you at noon Seni öğleyin görürüm.

SIFATLAR (ADJECTIVES).

A tall man Uzun bir adam..

Take the red pencil Kırmızı kurşun kalemi al...

An interesting story Enteresan bir hikaye...

I am tired Yorgunum...

I will be tired, If I work very hard. Çok sıkı çalışırsam, yorulacağım.

Not : Sıfatlar, isteklere göre, uygun olarak kullanılır.

NASIL + SIFAT (HOW + ADJECTIVE).

How big is your nose ?. Burnunuz nekadar büyüktür.?

How old are you ?. Yaşınız nedir.?

How tall are you.? Boyunuz nedir.?

NOT: Nasıl+sıfat+yardımcı fiil. Bu sıralamaya dikkat edilmelidir...

How much money is lost.? Nekadar para kayıptır.?

How much time do you need.? Nekadar zamana ihtiyacın var.?

How many books are in the box.? Kutuda kaç kitap var.?

ÜSTÜNLÜK-MUKAYESE ŞEKLİ (COMPARATIVE FORM).

Tall, taller, tallest Uzun, daha uzun, en uzun...

Funny, funnier, funniest Komik, daha komik, en komik....

NOT : Bunlar düzenli olarak, şekil alırlar...

Good, better, best İyi, daha iyi, en iyi... NOT: Kuralsız değişim....

ZARFLAR (ADVERBS).

Slow (sıfat) Yavaş. Slowly(zarf) Yavaşça....

Quick Quickly Hızlı Hızlıca...

Easy Easily Kolay Kolayca...

NOT : Sıfatlardan, zarflar oluşur....Aldıkları ekler genelde -ly- dir...

The man is at the door, he goes in slowly. Adam kapıdadır, yavaşça

içeri girer..

The man at the door goes in slowly. Kapıdaki adam içeri

yavaşça girer...

Go slowly, talk quitely, feel better Yavaşça git, sessizce konuş, daha

iyi ol...

ÖZNELİ İFADELER (PSEUDO - SUBJECT).

Formül : There is / there are There + to be fiili......

There was / there were

There is a car in my garage Benim garajımda bir araba var...

There are cars in my garage Benim garajımda arabalar var....

Not : Tekil yani bir adet ise -there is-, Çoğul yani birden fazla ise -there

are- kullanılır.

There was a car in my garage Benim garajımda bir araba vardı.

There were cars in my garage Benim garajımda arabalar vardı....

Not : Geçmişte olanlar için, tekil ise -was-, çoğul ise -were- kullanılır.

There is, there are, there was, there were.... Bunlar olumlu ifadeler

içindir...

OLumsuz yapmak için NOT=DEĞİL-YOK kullanılır.

There is not a car in the park Parkta (bir) araba yoktur.

There was not a car in the park Parkta (bir) araba yoktu..

There are not cars in the park Parkta arabalar yoktur...

There were not cars in the park Parkta arabalar yoktular...

Is there any car in the park.? Parkta hiç araba varmıdır.?..

Are there any cars in the park.? Parkta hiç araba-lar varmıdır.?..

Not : Soru olarak, - there is - ... - is there - olarak değiştirilir...any-hiç,

ise cümleyi doğru olarak tamamlamak içindir...

Was there any car.... Hiç araba varmıydı.?

Were there any cars..... Hiç araba-lar varmıydı.?

SORU ve OLUMSUZ yapmak için......

Is not there any car.... Her hangi bir araba yokmudur...?.... is no =isn't

Are not there any cars... Her hangi arabalar yokmudur(lar)..?...

are not=aren't....

ÇOK ANLAMI... SAYILAN-SAYILAMAYAN (MANY - MUCH).

There are many books in my bag. Çantamda çok kitaplar vardır.

There is much sugar in my tea. Çayımda çok şeker vardır.

Not : Sayılan için, - many -, sayılamayan için, - much -, kullanılır..

There are not many books Çok kitaplar yoktur....

Are there any books ? Hiç kitap(lar) varmıdır.?...

There is much sugar. Çok şeker vardır...

Is there any sugar..? Hiç şeker varmıdır..?..

AZ ANLAMI... SAYILAN-SAYILAMAYAN.

(A FEW- A LITTLE).

I have a few shoes Birkaç ayakkabım var-Birkaç ayakkabıya

sahibim.. (Sayılan)

I have a little milk Biraz sütüm var-Biraz süte sahibim...(Sayılamayan)

Not : - a few - ile - a little- arasındaki farkı, değişik kelimelerle kullanarak,

unutmayın.

ZAMANLARA GÖRE CÜMLE KURLUŞU.

(THE FORM OF TENSES).

1. GENİŞ ZAMANLI CÜMLE (SIMPLE PRESENT TENSE).

Formül : Özne+fiil+nesne+...

I make a table Bir masa yaparım.

You make a table Bir masa yaparsın.

He makes a table Bir masa yapar.

She makes a table Bir masa yapar.

It makes a table Bir masa yapar.(Cansız-Makine vb)

We make a table Bir masa yaparız.

You make a table Bir masa yaparsınız.

They make a table Bir masa yaparlar.

Not : En çok kullanılan zaman, geniş zaman olup, bu zamanı iyi

öğrenmek için, değişik kelime ve fiillerle hayatınıza uygulayın......

I make a table..... Do I make a table.? I do not make a tbale...

Ben bir masa yaparım. Ben bir masa yaparmıyım.? Ben bir masa yapmam...

NOT : Dikkat ederseniz, Soru cümlesinde, başa DO gelir, Olumsuz

cümlede ise, özneden sonra DO NOT gelir...

He, she, it yani 3. Şahıslarda, Soru olursa DOES, Olumsuz ise

DOES NOT=DOESN’T olur.....

Soru ve Olumsuz cümle için,

Do not I make a table..?. Do not=Don't...

Ben bir masa yapmazmıyım.?

He makes a table... Does He make a table ? He does not make a table...

O bir masa yapar... O bir masa yaparmı.? O bir masa yapmaz...

Soru ve Olumsuz cümle için. Does not he make a table ?...

O bir masa yapmazmı.? Does not=Doesn't..

Not : Olumsuz ve soru cümlesinde, fiil yalın hale dönüşür..makes -> make...

Diğer şahıslarda, you, we, they, -I- öznesinde olduğu gibi, olumlu,

Olumsuz ve soru cümlesinde aynısıdır.

ŞİMDİKİ ZAMANLA CÜMLE (PRESENT CONTINOUS TENSE).

Formül : Özne+yardımcı fiil+fiil - ing+nesne+.....

I am making a table Ben bir masa yapıyorum....

You are making a table Sen bir masa yapıyorsun....

He is making a table O bir masa yapıyor...

She is making a table O bir masa yapıyor...

It is making a table O bir masa yapıyor...(Makine vb)

We are making a table Biz bir masa yapıyoruz...

You are making a table Siz bir masa yapıyorsunuz...

They are making a table Onlar bir masa yapıyorlar...

Not : Dikkat ederseniz, özne + yardımcı fiil değişmekte, fiil ise - to make - filii

tüm şahıslarda -ing- eki almaktadır.

Soru ve olumsuz olarak...

I am making... I am not making... Am I making ..... Am I not making......

... yapıyorum... ........yapmıyorum ...yapıyormuyum. ....yapmıyormuyum..

Not : He, she, it şahısları için , yardımcı fiileri - is - olarak değişir.

Soru ve olumsuz kalıp aynıdır.

I am making... Am I making ....? What am I making.?.

Gördüğnüz gibi, soru Kelimesi başa gelince..Ben ne yapıyorum..?

anlamı olmaktadır....

Are you making coffee.?...Yes, I am making coffee... Evet, kahve yapıyorum.

No, I am not making coffee... Hayır kahve yapmıyorum..

What is he (she-it) doing..? O (Erkek-dişi-cansız) ne yapıyor.?

He is doing home work.... Ev ödevini yapıyor...

Why are we going to pazar..? Pazara ne için -niçin- gidiyoruz.?

We are going to buy some vegs & fruits.... Biraz sebze ve meyva almak için

gidiyoruz.

GEÇMİŞ ZAMANLA CÜMLE (SIMPLE PAST TENSE).

Formül : Özne+fiil 2.Hali+nesne....

I went to office Büroya gittim.

You went to office Büroya gittin.

He (she-it) went to office Büroya gitti.

We went to office Büroya gittik.

You went to office Büroya gittiniz.

They went to office Büroya gittiler.

I went to office.. I did not go to office.....Did I go to office?...Did not I go to office?...

Büroya gittim.......Büroya gitmedim.........Büroya gittimmi?.....Büroya gitmedimmi?...

She went............ She dit not go..............Did she go?............Did not she go?.........

Gitti (Bayan) .......Gitmedi........................Gittimi.................... Gitmedimi?..............

Not : To go- fiili -gitmektir. Bu fiilin 1. hali go, 2. hali, went, 3. hali gone olup,

Tüm fiiler düzenli ve düzensiz olarak 2'ye ayrılır, ekteki listeden bakmalısınız.

Yukardaki örnekte, fiil tüm şahıslarda aynıdır...

I learned english in 3 months.. İngilizceyi 3 ay içinde öğrendim..

Not : To learn- fiili- öğrenmektir, 1.hali learn, 2. & 3. hali learned (learnt),

Geçmiş zamanla cümlede, kesinlikle yapılan iş için,

Formül : have + fiil'in 3. hali +...

I have gone to office Büroya gittim.(Kesinlikle-Herkes biliyor....)

He (she-it) has gone to office Büroya gitti..(Kesinlikle-Herkes biliyor....)

Not : Geniş zamada, soru ve olumsuz için DO kullandık, geçmiş zamanda,

Do'nın geçmişi, DID kullanıyoruz..

Tüm şahıslar için, aynıdır...

When did you go to office.? Büroya ne zaman gittin.?

When did she go to office.? Büroya ne zaman gitti.?

When did you have gone to office.? Büroya ne zaman gittin.? Kesinlikle....

When did she have gone to office.? Büroya ne zaman gitti.? Kesinlikle....

Two hours ago..... İki saat önce....

Last night-dün gece, last summer-geçen yaz, the day before-bir gün önce .....

Not : Tüm şahıslar için, aynıdır...

TO BE Fiili ile Geçmiş Zaman....

I am hungry Ben açım.(şimdi) I was hungry. Ben açtım. (Daha önce)

You are hungry Sen açsın. ,, You were ,, Sen açtın. ,,

He is hungry O açtır. ,, He was ,, O açtı. ,,

We are hungry Biz açız. ,, We were ,, Biz açtık. ,,

You are hungry Siz açsınız.,, You were ,, Siz açtınız. ,,

They are hungry Onlar açtır. ,, They were ,, Onlar açtılar.,,

Not : Olumlu ve olumsuz cümleler, aynı şekildedir...

VAR - VARDI .(THERE IS - THERE WAS).

There is ... ..............Var. There was ............ .........Vardı. There is a pen.... .....Kalem var. There was a pen.... ......Kalem vardı.

Is there a pen?... Kalem varmı? Was there a pen? Kalem varmıydı.?

There is not a pen Kalem yok. There was not a pen. Kalem yoktu.

Is not there a pen?. Kalem yokmudur?Was not there a pen? Kalem yokmuydu...

SÜREGELEN GEÇMİŞ ZAMAN (PAST CONTINOUS TENSE).

Formül : Özne+yardımcı fiil+fiil-ing+nesne+......

I am sleeping....Uyuyorum I slept.....Uyudum.. I was sleeping....Uyuyordum.

I was not sleeping.... Uyumuyordum,.........

To sleep=Uyumak, 1. hali sleep, 2.& 3. hali slept....

YARDIMCI FİİL’İN EKLERİ...

I was, you were, he-she-it was, we were, you were, they were.........

I was not, you were not, he-she-it was not, we were not, you were not,

they were not,

Was I sleeping, Uyuyormuydum.? Were they sleeping.? Uyuyorlarmıydı.?.

Was not I sleeping.?.. Uyumuyormuydum.?.....

Not : Diğer şahıslar aynı şekildedir, was he-she-it sleeping, were we sleeping,

were you sleeping, were they slleeping.? ....

KESİN OLAN GEÇMİŞ ZAMAN (PRESENT PERFECT TENSE).

Formül : Özne+have+fiil'in 3. hali+nesne+......

I have learnt english. Ben (Kesinlikle) ingilizce öğrendim.

To learn=Öğrenmek, 1. hali learn, 2.&3. hali learnt (Learned)...

I have, you have, he-she-it has, we have, you have, they have....Fiil daima 3.

halde.

I have not, you have not, she-he-it has not, we have not, you have not, they have

not,

Have I learnt.? Öğrendimmi.? Have not I learnt.? Öğrenmedimmi.?

Have +not=Haven't

Has She learnt.? Öğrendimi.? Has not She learnt.? Öğrenmedimi.?

Has not=Hasn’t.

.....DEN BERİ, SÜREYLE.... (SINCE - FOR ).

Since last week..... Geçen haftadan beri.....

For one week....... Bir hafta süreyle-Bir haftada.....

I have not seen Ebru since last week. Ebruyu geçen haftadan beri

görmedim.(Kesin)

I have not seen Ebru for one week. Ebruyu bir hafta görmedim.(Kesin)

TO BE Fiili ile KESİNLİLİK....(THERE IS - TO HAVE).

Formül: There+have+be'nin 3.hali+nesne+.....

There is a cat in the box. Kutuda bir kedi var.

There was a cat in the box. Kutuda bir kedi vardı.

There has been a cat in the box. Kutuda bir kedi vardı.(Kesinlikle)

There have been 10 cats in the box. Kutuda on kedi vardı.(Kesinlikle)

Has there been a cat...... ? Kedi varmıydı...... ?(Kesinlikle)

There has not been a cat..... Kedi yoktu ...... (Kesinlikle)

Not: Gördüğünüz gibi, to have=sahip olmak, to be=olmak.... yani have fiili,

1.halde, be fiili 3. halde.

Soru ve olumsuz cümleler, Not ile diğer cümleler ile aynıdır....

I was there when there has not been a man. Adam yokken, ben ordaydım.

SÜREGELEN ŞİMDİKİ ZAMAN (PRESENT PERFECT CONTINOUS TENSE).

Formül : Özne+have'in 1. hali+be'nin 3.hali+fiil- ing- ekli+nesne+......

I have been eating Kebab. Kebab yemekteyim.

You , we, they aynı şekildedir... He-she-it ise has almaktadır....

I have not been eating Kebab. Kebab yememekteyim....have+not=haven't...

Have I been eating Kebab.? Kebab yemektemiyim.?......

GEÇMİŞ ÖNCESİ ZAMAN (PAST PERFECT TENSE).

Formül: Özne+have'in 3.hali+fiil'in 3. hali+nesne+.....

I had eaten Kebab. Kebab yemiştim. To have-had-had, to eat-ate-eaten....

I had not eaten Kebab. Kebab yememiştim.

Had I eaten Kebab.? Kebab yemişmiydim.?....

NOT : Tüm şahılar için, had ve fiilin 3. hali aynıdır.

Soru ve olumsuz cümleleri aynı şekildedir.

SÜREGELEN GEÇMİŞ ÖNCESİ ZAMAN (PAST PERFECT CONTINOUS TENSE).

Formül: Özne+have'in 3 hali+be'nin 3.hali+fiil -ing ekli+nesne+.....

I had been eating ice-cream. Dondurma yemekteydim.

I had not been eating..... Yememekteydim....

Had I been eating.?........ Yemektemiydim.?......

NOT : Tüm şahılar için, had ve been vede fiilin ing eki aynıdır.

Soru ve olumsuz cümleleri aynı şekildedir.

GELECEK ZAMAN (FUTURE TENSE)...

Formül: Özne+will-shall+fiil'in 1.hali+nesne+.....

I will go. Ben gideceğim.

I will not go. Ben gitmeyeceğim.

Will I go.? Ben gidecekmiyim.?.....

Not : Tüm şahıslar için, -will- aynıdır.. Soru olumsuz aynıdır.

Genelde gramer olarak, -I - hariç -shall- kullanılır...Pratikte -will- tercih edilir.

GELECEK ZAMAN KESİNLİKLE. ( FUTURE TENSE)...

To be going to ...Kalıbı...

Formül: Özne+be'nin 1.hali+going to+fiil'in 1. hali+nesne+......

I am going to go to London one day. Londraya bir gün gideceğim.(Kesinlikle).

I am not going to go to London again. Londraya tekrar gitmiyeceğim.(Kesinlikle).

Am I going to go to London again.?. Londraya tekrar gidecekmiyim?.(Kesinlikle).

You are, he-she-it is, we are, they are olup, -going to- aynı kalmaktadır.

To Be Going to ile GEÇMİŞ ZAMAN.....

Formül: Özne+be'nin 2.hali+going to+fiil'in 1.hali+nesne+.....

I am going to read a book. Bir kitap okuyacağım.(Kesinlikle).

I was going to read a book. Bir kitap okuyacaktım. (Kesinlikle).

I was not going to read.... Okumayacaktım....... (Kesinlikle).

Was I going to to read..... Okuyacakmıydım.....(Kesinlikle).

Not: Tüm şahılar için was+going to+fiil aynıdır...

Soru ve olumsuz cümleler aynıdır.

DEYİMLER..(IDIOMS)

To Be to ile GEREKLİLİK. ?...

I am to start work İşe başlamam gerekiyor....

To Be about to ile HAZIRLILIK..?

I am about to leave. Ayrılmak üzereyim...

To Be Likely to ile UMUT ETMEK..?..

I am likely to win the game. Maçı kazanmam beklenir.

To Be Certain to - To Be Sure to ile EMİN OLMAK..

I am certain to get a job. Bir iş bulacağım kesindir.

I am sure to get a job. Bir iş bulacağım kesindir.

SÜREGELEN GELECEK ZAMAN (FUTURE CONTINOUS TENSE).

Formül: Özne+will be+fiil -ing ekli+nesne+......

I will be coming to you at the 3 o'clock. Saat 3'de, sana geliyor olacağım.

I will not be coming to you at the 3 o'clock. Saat 3'de, sana gelmiyor olacağım.

Will I be coming to you at the 3 o'clock.? Saat 3'de, sanamı geliyor olacağım.?

Not : Tüm şahıslar için, kalıp aynıdır.

GELECEK ÖNCESİ ZAMAN (FUTURE PERFECT TENSE).

Formül : Özne+will+have+fiil 3. hali+nesne+......

I will have slept. Uyumuş olacağım.

I will not have slept. Uyumamış olacağım.

Will I have slept.? Uyumuşmu olacağım.?

Will not I have slept? Uyumamışmı olacağım.?

Not : Tüm şahıslar için, -will- ,- have- ve fiilin 3. hali aynıdır..

SÜREGELEN GELECEK ÖNCESİ ZAMAN.

(FUTURE PERFECT CONTINOUS TENSE).

Formül :Özne+will+have+been+fiil - ing ekli+nesne+......

I will have been learning english in one month.

Bir ay içinde ingilizce öğrenmiş olacağım.

I will have not been learning english in one month.

Bir ay içinde ingilizce öğrenmiş olmayacağım.

Will I have been learning english in one month.?

Bir ay içinde ingilizce öğrenmiş olacakmıyım?.

Not : Tüm şahıslar için, will-have-fiil ing ekli aynıdır.

ÇEKİMSİZ FİLLER..(MODALS).

Must - have to - will - would - would like - would rather - would sooner -

can - etc.....

Kurallar : 1. Çekimsiz fiiler daima Temel fiilden önce gelir,

2. Çekimsiz fiilden sonra gelen, Temel fiil daima 1.haldedir,

3. Çekimsiz fiiler -to- dan sonra kullanılmaz,

4. Bazıları Not ile birleşir, can not=can't,

Bazıları Not ile birleşmez, May - had better - would rather ,

would sooner...

ZORUNLULUK.... ( MUST - HAVE TO)

I must go Gitmeliyim. (Ben istediğim için)

Must I go.? Gitmelimiyim.? ( ,, ,, ,, )

I must not go. Gitmemeliyim. ( ,, ,, ,, )

I have to go Gitmek zorundayım.(Kural gereği-zorunluluk)

I have not to go Gitmek zorunda değilim.(Kural gereği-zorunluluk)

Do I have to go Gitmek zorundamıyım.(Kural gereği-zorunluluk)

Not : Burda Do'ya dikkat edin...

KİBARLIK (WILL-WOULD- WOULD LIKE TO-..........).

Will you open the window, Please.? Lütfen, Pencereyi açarmısınız –

Açacakmısınız.?

I will go to cinema. Sinemaya gideceğim.

I would go to cinema Sinemaya gidecektim.

Would you help me, please.!! Lütfen, bana yardım edermisiniz - edecekmisiniz !!

Not : Would will'in geçmiş halidir...

I would like some tea, please.. Lütfen, biraz çay rica edeyim-edecektim..

I would=I'd olarak yazılabilir.

What would you like to drink.? Ne içmek istersiniz-istiyecektiniz..?

I would rather drink coffee than tea... Çaydan ziyade kafve içmeyi tercih ederim.

I would sooner go there... Oraya kendim gitmeyi tercih ederim.

.... E BİLMEK (CAN).

I can go by my self. Kendim gidebilirim.

I can not go...... Gidemem....

Can I go...? Gidebilirmiyim...?

CAN 'in Geçmiş Hali..COULD... KİBARLIK...

I could go.... Gidebilirdim.

I could not go.... Gidemezdim...

Could I go..? Gidebilirmiydim.?

Could you tell me the time, please.? Lütfen, Saati söylermisiniz.?

.... E BİLMEK (MAY).

I may go to office Büroya gidebilirim.( Belki.)

It may rain. Yağmur yağabilir. ( ,, )

May I come in...? İçeri girebilirmiyim.? (İzin isteği)

MAY 'in Geçmiş Hali..MIGHT... KİBARLIK......

I might go now. Şimdi gidebilirdim-Kibarlık-Pek mümkün değil.

.... E BİLMEK ..(TO Be Able To ).

I can go Gidebilirim.

I am able to go Gidebilirim....

Burda -to be able to- diğer zamanlar içinde kullanılabilir.

I will able to go Gidebileceğim.

I was able to go Gidebilirdim.

I have been able to go Gitmiş olabilirdim.

ZORUNLULUK-TAHMİN ETMEK.... (SHALL - SHOULD).

I shall call a taxi Taxi çağıracağım.

Shal I call a taxi.? Taksi çağırayımmı-çağıracakmıyım.?

I should call a taxi Taksi çağırmalıyım.

Should I call ...... Çağırmalımıyım....

I should not call.... Çağırmamalıyım....

This book should be very interesting. Bu kitap ilginç olmalı.(Tahmini-daha

okunmamış)

Should we eat now.? Şİmdi yesekmi-yemelimiyiz..?

Not : Should, must gibi aynı anlamı verir, kibarcasıdır....

ZORUNLULUK.... (OUGHT TO - MUST Gibi).

You ought to stop eating too much. Çok yemeyi bırakırsan-bırakmalısın,

senin için iyi olur.

You ought not to study.... Ders çalışmayı bırakmamalısın....

Yapılması İyi Olur...(HAD BETTER).

I had better go before night. Geceden önce gitsem iyi olur.

I had not better go before night. Geceden önce gitmesem iyi olur.

Had I better go now.? Şimdi gitsem iyi olurmu.?

ZORUNLULUK.... (NEED)

I have to read. Okumak zorundayım...

I need to read. Okumam gerekli-Okumak ihtiyacındayım.

I do not need you. Sana ihtiyacım yok.

Do I need you.? Sana ihtiyacım varmı.?

GEÇMİŞ ZAMANLA - ÇEKİMSİZ FİİLLER (MODALS IN THE PAST).

Formül: Özne+must+have+fiil 3. hal+nesne+........

I must have done my home work. Ev ödevimi yapmış olmalıyım.

I could have done my home work. Ev ödevimi yapmış olabilirdim.

I would have done my home work. Ev ödevimi yapmış olacaktım-olurdum.

I should have done my home work. Ev ödevimi yapmış olmalıydım-olmam

gerekirdi.

I ought to have done my home work. Ev ödevimi yapmış olmalıydım-olmam

gerekirdi.

I may have done my home work. Ev ödevimi belki yapmışımdır.

I might have done my home work. Ev ödevimi yapmış olabilirdim-olabilirim.

I need have done my home work. Ev ödevimi yapmak ihtiyacındayım.

I need not have done my home work. Ev ödevimi yapmak ihtiyacında değilim.

BASİT CÜMLE KURULUŞU.(FORMING SIMPLE TENSE).

Formül: Özne+fiil+nesne+nasıl+nerede+ne zaman+....

The man drank beer cheerfully at the pub last night.

Adamlar içtiler bira neşe içinde birahane dün gece.

Adamlar, dün gece, birahanede, neşe içinde, bira içtiler..

Not : İngilizcede, bu formüle göre sıralamayı unutmayın.

SORULAR ve BAĞLAÇLAR....

What.? Ne.?

Where.? Nerede.?

When.? Ne zaman.?

Why.? Niçin.?

Which.? Hangisi.?

Who.? Kim.?

Whose.? Kimin.?

How.? Nasıl.?

If........ İse....

That... Şu... (Bağlaç)

Whether... Ne ise.....

Formül: Soru+to be + özne+nesne+..

What are you doing.? Ne yapıyorsun.?

Soru to be özne fiil

What you are doing... Ne yaptığını....Bağlaç olarak.....

I know what you are doing. Ne yaptığını biliyorum.

Who comes here every day.? Buraya hergün kim gelir.?

I know Who comes here every day. Buraya hergün kiminin geldiğini biliyorum.

He said that he would see you. Seni göreceğini söyledi.

O dediki O seni görecekti.

I did not know, If I was right. Haklı olup, olmadığımı, bilmiyordum.

Bilmedim Haklıysam.

I asked her "Are you hungry. ?" Ona sordum "Açmısın .?"

I asked her, If / Whether she was hungy. Ona acıkıp, acıkmadığını sordum.

What you said, made me sad. Dediğin beni üzdü.

Ne dediğin Beni üzdü.

I knew that she had made a nice cake. Güzel kek yapmış olduğunu biliyordum.

DOLAYLI ANLATIM (REPORTED or INDIRECT SPEECH).

To Say - To Tell Fiili...

Direk anlatım...

He said "I am hungry" "Acıktım", dedi.

I told her a joke. Ona bir fıkra anlattım.

Dolaylı Anlatım...

He said that he was hungry. Aç olduğunu söyledi.

I told her that I told a joke. Ona bir fıkra anlattığımı söyledim.

SORU -CEVAP....

Do you smoke.? Yes I do, No I do not.

Sigara içermisiniz.? Evet içerim, Hayır içmem.

He asked me , If I smoked.? O bana sigara içip, içmediğimi sordu.?

He wanted to know, If/Wether I smoked.? O benim sigara içip, içmediğimi bilmek

istedi?.

He wondered, If/Wether I smoked.? O benim sigara içip, içmediğimi merak etti.?

He inquired, If/Wether I smoked.? O benim sigara içip, içmediğimi bilmek istedi.?

I will stay Kalacağım. (Bir yerde yaşamak)

I would stay. Kalacaktım.

Where will I stay.? Nerede kalacağım.?

Where would you stay.? Nerede kalacaktım.?

Where I would stay.... Nerede kalacak olduğumu....

He asked me where I would stay.? Nerede kalacağımı sordu.?

EMİR.....

"Study harder" the teacher told the students.

"Daha sıkı çalışın" öğretmen öğrenciler söyledi.

The teacher told the students to study harder.

Öğretmen öğrencilere daha sıkı çalışmalarını söyledi.

LET US = LET'S.

Let's take a walk. Yürüyüş yapalım.

He offered to take a walk. Yürüyüş yapmayı önerdi.

Let's go to cinema tonight. Bu gece sinemaya gidelim.

BAĞLAÇLAR-BAĞ ZAMİRLERİ. (RELATIVE PRONOUNS)...

What.? Ne.? ki o.....

Where.? Nerede.? ki orada....

When.? Ne zaman.? ki o zaman...

Why.? Niçin.? ki o yüzden....

Which.? Hangisi.? ki o.....(Hayvan-eşya için)

Who.? Kim.? ki o.... (İnsan için)

Whom.? Kime.? ki onu...(İnsan)

Whose.? Kimin.? ki onun... (İnsan-Hayvan-Eşya).

Why.? Niçin.? ki o yüzden...

That .. (Şu-Bu-O) ... ki o....(İnsan-Hayvan-Eşya).

The girl dances very well. Kız çok iyi dans eder.

She danced with me yesterday. Dün benimle dans etti.

The girl who danced with me yesterday, dances very well.

Dün benimle dans eden kız, çok iyi dans eder.

RESMİ İNGİLİZCE'YE ÖRNEK. (OFFICIAL ENGLISH).

The soldier surrendered. His leg was broken(Edilgen Cümle).

Asker teslim oldu. Onun ayağı kırıldı. ( ,, ,, ).

The soldier, the leg of whom, was broken, surrendered.

Ayağı kırılan asker, teslim oldu.

The man who is in the taxi is the new director.

The man in the taxi, is the new director.

CÜMLE BAĞLANTILARI...(WHICH - WHOM ).

Instead of which / Whom..... ki onun yerine,

Both of which / Whom..... ki onun ikisi,

None of which / Whom..... ki onun hiçbirisi,

Each of which / Whom..... ki onun her birisi,

All of which / Whom..... ki onun hepsi,

Some of which / Whom..... ki onun bazısı,

Either of which / Whom..... ki onun her birisi,

Neither of which / Whom..... ki onun hiç birisi,

Few of which / Whom..... ki onun bir kaçı,

Everyone of which / Whom..... ki onun her birisi,

Many of which / Whom..... ki onun çoğu,

Most of which / Whom..... ki onun çoğu,

As a result of which / Whom..... ki onun sonucu ile-olarak,

On account of which / Whom..... ki onun hesabı üzerine,

Because of which / Whom..... ki onun yüzünden,

In spite of which / Whom..... ki ona rağmen,

In addition of which / Whom..... e-a .... ilaveten....

I had wanted to buy a pair of shoes, instead of which I bought a shirt.

I had wanted İstemiştim,

To buy a piar of shoes. Bir çift ayakkabı almak için,

Instead of which Ki onun yerine,

I bought a shirt Bir gömlek aldım.

Bir çift ayakkabı almak istemiştim, onun yerine bie gömlek aldım.

ZARF CÜMLECİKLERİ (ADVERBIAL CLAUSES).

When (Whenever) Ne zaman (Her ne zaman),

While İken,

As (Just as) Gibi, iken, çünkü (Şimdiki gibi),

During the time Zaman esnasında,

Until ...e kadar,

Before Daha önce,

After Daha sonra,

As soon as (Hardly) Mümkün olduğunca çabuk(Güçlükle-ancak)

Every time Her zaman,

Now that-Now this Bir bu bir öteki-Bazen biri bazen öteki,

No sooner... than.... Den...daha yakın.....

As long as.... Mademki,

So long as..... Sürece....

Since (Ever since) ...den beri(....den beri hiç bir zaman) All the time Bütün zaman,

The minute-Moment-Instant Dakika-Derhal olan-acil olarak.

I will go out WHEN I finish my work. İşim bittiği zaman, dışarı çıkacağım.

Do not interrupt me WHILE I am talking. Ben konuşuyorken, araya girme-

konuşma.

Can you wait for UNTIL I finish my dinner.?

Yemeğimi bitirinceye kadar, bekliyebilirmisiniz.?

I have not slept well, since I saw the accident.

Kazayı gördüğümden beri, iyi uyumadım.

No sooner had my brother shut the door, than the bell rang again.

Biraderim daha kapıyı kapatmıştıki, zi tekrar çaldı.

Now that you have finished, let's have a cup of coffee. Mademki bitirdin, kahve

içeleim.

As long as you are here, you can take care of the baby.

Mademki burdasın, çoçuğa bakabilirsin.

I will go there Oraya gideceğim.

WHERE will I go.? Nereye gideceğim.?

The children were playing WHERE the accident had happened.

Kazanın olduğu yerde, çocuklar oynuyordu.

NEREDE OLURSA-HER NEREYE.(WHEREVER - MATTER WHERE.)

I will find you, wherever you go. Nereye gidersen git, seni bulacağım.

I will catch you, no matter where you hide.

Nereye gizlenirsen, gizlen, seni yakalıyacağım.

You can sit anywhere you like. Her nereye istersen, oturabilirsin.

ÖYLEYMİŞ- SANKİ....(AS IF - AS THOUGH )

We spent our money, as if we were millionaires.

Sanki miltonermişiz gibi, paramızı harcadık.

GİBİ-LIKE.

We wanted to sing a song, like they did, but we could not.

Onların yaptığı gibi, şarkı söylemek istedik, ama yapamadık.

GİBİ....DİĞİ (THE WAY -THAT)

I did it, the way (that) you did before. Onu daha önce yaptığın gibi yaptım.

KORKUSUYLA. (IN FEAR THAT..)

We took a taxi, in fear that we would be late.

Geç kalırız korkusuyla, taxiye bindik.

NEDENLİ....CÜMLELER....

Because İçin, çünkü, nedeniyle.....

For İçin, çünkü, öyle olduğu için...

Since Den beri, mademki.....

As Gibi, öyle olduğu için...

Seeing that.. Mademki, öyle olduğuna göre...

So O yüzden, o halde...

Therefore O yüzden, o nedenle...

Due to the fact that....... Nedeniyle (Resmi İngilizce).

Seeing that he was hurt, we tried to help him.

İncinmiş olduğu için, ona yardım etmeyi denedik.

I was not here, therefore she blamed me.

Burda değildim, bu nedenle beni suçladı.

So that Olsun diye... Olması için,

In order that Olsun diye... Olması için,

In case Olabilir diye, olmasın diye...

Lest Olmasın diye, olur korkusuyla,

I get up early, so that I will have time for Tea.

Çay için zamanım olsun diye, erken kalkarım.

So........ That .......... Öyleki.........

Such ....That.......... Öyleki.........

So.........That.......... Bu yüzden.....

She is such a nice girl that, you can not look her at twice.

O öyle hoş bir kız ki, ona iki kere bakamazsın.

ŞARTLI-KOŞULLU CÜMLELER....

If ........ İse, eğer,

Even if, even though Olsa bile,

Unless, If not, Eğer öyle olmazsa,

Provided that Eğer, ....koşuluyla, yeterki....

On condition that.. Koşuluyla....

In the even that.. Olduğu takdirde...

If we win this game, our club will be champion.

Bu oyunu kazanırsak, kulübümüz şampiyon olacak.

........E RAĞMEN....GİBİ.

Although-Though Rağmen, ...olduğu halde....

Even though-Even if Rağmen, ...olsa bile...

In spite of the fact that Rağmen,

Despite the fact that Rağmen,

No matter Ne olursa, ne olursa olsun...

Regardless of Ne olursa, ne olursa olsun...

Whatever-No matter what Ne olursa, ne olursa olsun...

However-No matter how Nasıl olura olsun...

Wherever-No matter where Nerede olursa olsun...

While Olduğu halde, rağmen, her ne kadar...

As much as-As many as Rağmen,

Discarding the fact that Bakılmaksızın, rağmen....

We decided to share money, although we had not enough money.

Yeterli paramız olmamasına rağmen, parayı paylaşmaya karar verdik.

MUKAYESE CÜMLESİ....

I am not stronger than you are. Senden güçlü değilim.

You are as intelligent as they are. Onlar kadar akıllısınız.

KEŞKE- İSTEK. (WISH....)

I wish my girl friend were here now. Keşke kız arkadaşım burda olsaydı.

She wished she had not married him. Onunla evlenmemiş olmayı isterdi.

EDİLGEN CÜMLE....( PASSIVE TENSE).

Formül : İsim+be fiili+fiil'in 3. hali+nesne+.....

English is spoken İngilzce konuşulur.

Engliish was spoken İngilizce konuşuldu.

English is being spoken İngilizce konuşuluyor.

English was being spoken İngilizce konuşuluyordu.

English will be spoken İngilizce konuşulacak.

English would be spoken İngilizce konuşulacaktı.

English is going to be spoken İngilizce konuşulacak.(Kesinlikle)

Englis can be spoken İngilizce konuşulabilir.

English could be spoken İngilizce konuşulabilirdi.

English must be spoken İngilizce konuşulmalı.

English has been spoken İngilizce konuşuldu.(Kural gereği)

English had been spoken İngilizce konuşulmuştu.

Is english spoken here.? Burda inglizce konuşulurmu.?

English is not spoken here. Burda ingilizce konuşulmaz.

Is not english spoken here.? Burda ingilizce konuşulmazmı.?

The mchine will be repaied by the technican. Makina teknisyen tarafından tamir

edilecek.

The picnic could be prepared by my friends. Piknik arkadaşlarım tarafından

hazırlanabilirdi.

ETTİRGEN CÜMLELER. (BİR ŞEYİ YAPMAK-YAPILMASINA İZİN VERMEK.)

AKTIVE (AKTİF) PASSIVE (PASİF)

Have someone do something Have something done.

Birisine bir şey yaptırmak Bir şeyi yaptırmak.

Make someone do something ...............................

Birisine bir şey yaptırmak-Zorla bile olsa...

Let someone do something Let something be done

Birisinin bir şeyi yapmasına izin vermek Bir şeyin yapılmasına izin vermek

Get someone to do something Get something done

Birisine bir şey yaptırmak Bir şeyi yaptırmak

Allow-permit someone to do something Allow-permit something to be done.

Birisinin bir şeyi yapmasına izin vermek Bir şeyin yapılmasına izin vermek.

I will have the workers make the machine. İşçilere makinayı yaptıracağım.AKTİF

I will have the machine made Makinayı yaptırtacağım. PASİF.

Not : Aktif cümlede, Özne+yardımcı fiil-will +have+kişi+kişinin eylemi-make+yapılan

iş.

Pasif cümlede, Özne+yardımcı fiil-will +have+yapılan iş+kişinin eylemi..

ÜNLEM CÜMLECİKLERİ.(EXCLAMATION CLAUSES).

Formül : What+a-an+sıfat-isim+özne+fiil+.......

What a beautiful girl she is Ne güzel bir kız...

What the beautiful girls they are Ne güzel kızlar....

Formül:How+sıfat-zarf+özne+fiil+.....

How excited you look. Ne kadar heyecanlı görünüyorsun....

Do you know how expensive that car is.?

Bu arabanın ne kadar pahalı olduğunu biliyormusun.?

MASTAR-İSİM FİİL CÜMLECİKLERİ (INFINITIVE & GERUND).

I like to catch fish Balık avlamayı severim.

Catching fish is fun Balık avlama eğlencelidir.

Carefull planning is important Dikkatli plan yapma önemlidir.

BAZI DEYİMLER ile CÜMLECİKLER......

TO LOOK FORWARD Sabırsızlıkla beklemek.......

I am looking forward to see you. Seni görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

TO BE ACCUSTOMED TO-

TO BE USED TO Alışkın olmak......

I am used to getting up early Erken kalkmaya alışkınım.

TO BE AFRAID OF... Birşeyden korkmak....

I am afraid of loosing you Seni kaybetmekten korkuyorum.

HAVING+FİİL 3. HALİ+........DEĞİŞİK KONUŞMA TÜRLERİ...

I do not remember having said that Bunu dediğimi hatırlamıyorum.

HAVING BEEN+FİİL 3.HALİ+....DEĞİŞİK KONUŞMA TÜRLERİ...

She denied having been seen with him. Onunla görülmüş olduğunu inkar etti.

Having said that was wrong. Bunu söylemek-demiş olmak yanlıştı.

BEING+FİİL 3.HALİ....DEĞİŞİK KONUŞMA TÜRLERİ...

You imagined being invited to the party. Partiye davet edildiğini hayal ettin.

I will not risk losing all my money, by playing lotto.

Loto oynıyarak, tüm paramı riske atmıyacağım.

ÇEŞİTLİ-DEĞİŞİK CÜMLECİKLER.......

It is good of you to come Gelmekle iyi ettiniz.

It is kind of you to help me Bana yardım etmekle, kibarlık ettiniz.

You can decide how to handle this matter.

Bu sorunun nasıl çözüleceğine sen karar verebilirsin.

She can not decide which to buy.

Hangisini alacağına karar veremez.

I did not know whether to call her or write a letter.

Onu telefonla aramak veya mektup yazmak konusunda karar veremedim.

To smoke in this room is forbidden. Bu odada sigara içmek yasaktır.

He hoped to be enjoying his holidays. Tatilin tadını çıkarmayı ümit ediyordu.

He is believed to have cheated us. Bizi dolandırmış olduğuna, inanılıyor.

THE END...

Ek-1,

İngilizce Zamanlar.

Aktif Zamanlar,

Gelecek zaman I will make Ben yapacağım.

Galecek zaman geçmişi I would make ,, yapacaktım,

Zorunlu olmak-meli malı I must make ,, yapmalıyım,

Yapabilmek-e bilmek I can make ,, yapabilirim,

,, I may make ,, ,,

Yapabilmek geçmişi I could make ,, yapabilirdim,

I might make ,, ,,

Geniş zaman I make ,, yaparım, ,, ,,

,, ,, geçmişi I used to make ,, yapardım,

Şimdiki zaman I am making ,, yapıyorum,

,, ,, geçmişi I was making ,, yapıyordum,

Geçmiş zaman I made ,, yaptım,

Zorunluluk halleri,

Geniş zaman I have to make Ben yapmak zorundayım( kesinlikle),

Gelecek zaman I am going to make ,, yapacağım ( ,, ),

Geçmiş z aman I have made ,, yaptım ( ,, ),

Diğer zamanlar-türetilmiş zamanlar,

Mişli zaman I had made Ben yapmıştım,

Geçmiş-devam eden I have been making ,, yapmaktayım,

Şimdiki –gelecek zaman I will be making ,, yapıyor olacağım,

Pasif zamanlar,

Gelecek zaman Machine will be made Makina yapılacak,

Zorunlu olmak-meli malı ,, must be made ,, yapılmalı,

Yapabilmek-e bilmek ,, can be made ,, yapılabilir,

Geniş zaman ,, is made ,, yapılır,

Şimdiki zaman ,, is being made ,, yapılıyor,

Geçmiş zaman ,, was made ,, yapıldı,

İngilizce harflerin okunuşu,

A ey, b bi, c si, d di, e i, f ef, g ci, h eyç, i(I) ay, k key, l el, m em, n en, o ou, p pi, r ar, s es, t ti, u yu, v vi, y vay, x eks, z zed, q kü, w dabılyu, İngilizce bazı okuma kuralları, Ee i , ea i, ch ç, sh ş, oo u, ou au, okunur…

İngilizce rakamlar,

1 van, 2 tu, 3 tri, 4 four, 5 fayv, 6 siks, 7 sevin, 8 eyt, 9 nayn, 10 ten, 11 ilevın, 12 tvelv, 13 törtin, 14 fortin, gibi …. 20 tventy, 21 tventi van, ….gibi, 30 törti , 31 tört, van, gibi …. 40 forti, 50 fifti, 60 siksti, 70 sevinti, 80 eyti, 90 naynti, 100 handırt, 1000 taızınd,

Örnek… 1985 van tavzınd nayn handırt eyti fayv, ancak, çift çift okımur, 19 85 gibi, nayntin eyti fayv,

+ plus sign ( artı işareti), - minus sign (eksi işateri), / dividend sign (bölme işareti), x multiplay sign( çarpma işareti), = equal sign (eşit işareti), % percentage sign (yüzde işareti) Örnek… 5 x 3 = fayv times tri = (equal veya is) fiftin, 9 / 3= nayn divided by 3 is tri,

Ek-2,

Tekil ’ den Çogul ’ a İngilizce kelimeler,

İngilizce kelimenin sonu ch ile biterse, es eki alır, match matches gibi, Y ,, ies story stories, S,z,sh,x, es bus buses, F ves thief thieves, Özel durumlar….. child children, man men, milk, water , tekil ve çoğul aynıdır…, people, wages, glasses, jens çogul yazılır, tek tir…

İngilizce İng eki (?) almayan fiiller,

To belong (ait olmak), to f eel (hissetmek), to forget (unutmak), to know (bilmek veya tanımak), to love (sevmek) gibi filler ( 80 tane), ing eki almaz denir, Ancak, I love you, gramer göre, seni seviyorum diye tercüme edelir, gramere göre seni severim demektir, yine inglizler, loving you is nice derler, hani ing eki almıyordu…?...

İngilizce Düzenli ve Düzensiz fiiller,

Fiilerin 3 hali vardır, 1. hali tüm zamanlarda, 2 hali, sadece geçmiş zamanda, 3. hali ise zorunluluk ve pasif zamanlarda kullanılır… Bazı düzensiz filer, To be (olmak) be,was, been, to begin(başlamak) begin, began, begun, To beake (kırmak) breake, broke, broken, to come (gelmek) come, came, come, To do(yapmak), do, did, done, yaklaşık 200 fiil düzensizdir. Düzenli fiiler, To prepare ( hazırlamak) 2. ve 3. halinde (d) alır, Yani, prepare, prepared, prepared gibi, Sözlüğe baktığınız zaman, düzenli veya düzensiz olduğunu göeceksiniz…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder